غزوة
الترك
والحبشة
38- Türkler ve
Habeşlilerle Savaş
أنبأ عيسى بن
يونس الرملي
الفاخوري قال
حدثنا ضمرة عن
أبي زرعة
الشيباني عن
أبي سكينة رجل
من المحررين
عن رجل من
أصحاب النبي
صلى الله عليه
وسلم قال لما
أمر النبي صلى
الله عليه وسلم
بحفر الخندق
عرضت لهم صخرة
حالت بينهم
وبين الحفر
فقام النبي
صلى الله عليه
وسلم وأخذ
المعول ووضع
رداءه ناحية
الخندق وضرب
وقال تمت كلمة
ربك صدقا
وعدلا لا مبدل
لكلماته وهو
السميع العليم
فندر ثلث
الحجر وسلمان
الفارسي قائم
ينظر فبرق مع
ضربة رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
برقة ثم ضرب
الثانية وقال
تمت كلمة ربك صدقا
وعدلا لا مبدل
لكلماته وهو
السميع العليم
فندر الثلث
الآخر فبرق
برقة يراها
سلمان ثم ضرب
الثالثة وقال
تمت كلمة ربك
صدقا وعدلا لا
مبدل لكلماته
وهو السميع
العليم فندر
الثلث الباقي
وبرق برقة
وخرج رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
وأخذ رداءه
وجلس قال
سلمان يا رسول
الله رأيتك
حين ضربت لا
تضرب ضربة إلا
كانت معها
برقة قال له
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
يا سلمان رأيت
ذلك قال إي
والذي بعثك
بالحق يا رسول
الله قال فإني
حين ضربت
الأولى رفعت لي
مدائن كسرى
وما حولها
ومدائن كثيرة
حتى رأيتها
بعيني فقال له
من حضره من
أصحابه يا
رسول الله ادع
الله أن
يفتحها علينا
ويغنمنا
ذراريهم
ويخرب
بأيدينا
بلادهم قال
فدعا رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
بذلك ثم ضربت
الضربة
الثانية
فرفعت إلي
مدائن قيصر
وما حولها حتى
رأيتها بعيني
قال يا رسول
الله ادع الله
يفتحها علينا
ويغنمنا
ذراريهم فدعا
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم ثم ضربت
الثالثة
فرفعت لي
مدائن الحبشة
وما حولها من
القرى حتى
رأيتها بعيني
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم عند
ذلك دعوا
الحبشة ما
ودعوكم
واتركوا
الترك ما
تركوكم
[-: 4370 :-] Hürriyetine
kavuşturulanlardan Sukeyne, Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in ashabından
bir kişiden anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) hendeğin
kazılmasını emrettiği zaman, önlerine kazı işine devam etmelerini engelleyen
bir kaya çıktı. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) kalkıp kazmayı alarak
cübbesini hendeğin kenarına koydu ve kayaya vurarak:
"Rabbinin sözü,
doğruluk ve adaletle tamamlandı. O'nun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O,
işitir ve bilir" (En'am 115) ayetini okudu. Bunun üzerine kayanın üçte
biri koptu. Selman el-Farisi ayakta durmuş seyrediyordu. Nebi (sallallahu
aleyhi ve sellem)'in, kayaya vurmasıyla şimşek gibi bir kıvılcım çıktı.
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) sonra ikinci darbeyi vurup:
"Rabbinin sözü,
doğruluk ve adaletle tamamlandı. O'nun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O,
işitir ve bilir" (En'am 115) ayetini okuyunca kayanın diğer üçte biri
koptu ve Selman, şimşek gibi başka bir kıvılcımın daha çıktığını gördü. Sonra
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) üçüncü darbeyi vurup:
"Rabbinin sözü,
doğruluk ve adaletle tamamlandı. O'nun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O,
işitir ve bilir" (En'am 115) ayetini okudu. Bunun üzerine kayanın kalan
üçte biri de parçalandı ve yine şimşek gibi bir kıvılcım çıktı. Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) hendekten çıkıp cübbesini alarak oturdu. Selman:
"Ey Allah'ın
Resulü! Kayaya vurduğun zaman, her vuruşunda kayadan bir kıvılcımın çıktığını
gördüm" deyince, Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) :
"Ey Selman! Çıkan
kıvılcımı gördün mü?" diye sordu. Selman: "Seni hak din üzere
gönderene yemin ederim ki gördüm ey Allah'ın Resulü!" deyince, Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) :
"Birinci darbeyi
vurduğum zaman bana Kisra'nın şehirleri ve çevresindeki pek çok yer gösterildi.
Öyle ki bunları gözlerimle gördüm" buyurdu. Etrafındaki sahabe:
"Ya Resulallah!
Orayı fethetmemizi ve zürriyetlerini esir almamızı ve memleketlerini bizim
elimizle harab etmemizi nasib etmesi için Allah'a dua et" deyince,
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onlara dua etti ve devam etti:
"İkinci darbeyi vurduğum
zaman Kayser'in şehirleri ve çevresi bana gösterildi, öyle ki bunları
gözlerimle gördüm." Sahabe yine: "Ya Resulallah! Orayı fethetmemiz ve
zürriyetlerini esir almamızı ve memleketlerini bizim elimizle harab etmemizi
nasib etmesi için Allah'a dua et" deyince, Resulullah (sallallahu aleyhi
ve sellem) onlara dua etti ve sözlerine şöyle devam etti:
"Üçüncü vuruşumda
Habeş şehirleri ve çevresindeki kasabalar bana gösterildi, öyle ki bunları
gözlerimle gördüm." Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bu sözünden
sonra da:
"Habeşliler size
dokunmadıkça siz de onlara dokunmayın. Türkler size bir şey yapmadıkça siz de
onlara dokunmayın" buyurdu.
Mücteba: 6/43; Tuhfe:
15689
Diğer tahric: Ebu
Davud (4302).
أنبأ قتيبة
بن سعيد حدثنا
يعقوب عن سهيل
عن أبيه عن
أبي هريرة أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال لا
تقوم الساعة
حتى يقاتل
المسلمون
الترك قوم
وجوههم
كالمجان
المطرقة
يلبسون الشعر
ويمشون في الشعر
[-: 4371 :-] Ebu Hureyre'nin
naklettiğine göre Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) :
"Müslümanlar,
yüzleri kat kat deri ile kaplı kalkan gibi olan, kıldan elbise'giyen ve kıldan
yapılmış ayakkabılar kullanan Türklerle savaşmadıkça kıyamet kopmaz"
buyurdu,
Mücteba: 6/44; Tuhfe:
12766
Diğer tahric: Müslim
(2912), Ebu Davud (4303),